Çölyak Hastalığı Ve Beslenme

Çölyak Hastalığı Ve Beslenme

Çölyak hastalığı ve beslenme, Çölyak Hastalığı gluten duyarlılığı veya gluten enteropatisi olarak da isimlendirilmektedir. Çölyak hastalığı ömür boyu sürecek bir ince bağırsak emilim bozukluğu hastalığıdır. Basit bir şekilde tanımlamak gerekirse arpa, çavdar, yulaf ve buğday gibi tahılların içinde bulunan gluten adlı bir proteine karşı ince bağırsağın ömür boyu hassasiyet göstermesi durumudur. Hastalığın yetişkin bireylerde görülme şekline ise ‘Sprue’ adı verilmektedir.

Birinci derece akrabalarda çölyak hastalığı olanlarda %10 oranında hastalığa rastlanmaktadır. Bununla birlikte daha önceden Tip 1 diyabet tanısı konulmuş, otoimmün tiroid hastalığı ( Graves hastalığı ve Hashimoto tiroiditi), trizomin 21, Turner sendromu veya Williams sendromu olan kişiler çölyak hastalığı için riskli grubu oluşturmaktadır.

Çölyak hastalığının görülme sıklığı 2,5-15 yaş arası çocuklarda her 1000 çocukta 3-13 aralığında görülmektedir. Kız çocuklarda erkek çocuklara oranla daha sık çölyak hastalığına rastlanmaktadır.

Hastalığın anne veya çocukla ilgilenen kişi tarafından fark edilebilecek şekilde belirtileri vardır. Bu belirtiler; yaşa göre kiloda düşüklük ve boy kısalığı, iştahsızlık ve kusma, miktar olarak fazla ve sık kötü kokulu dışkı, öne doğru çıkıntılı karın, çomak parmak, sertleşmiş kaslardır. İleri dönemde bu belirtilere ek olarak ödem görülebilir. Bunların yanı sıra hastalığın temeli bağırsak emilim bozukluğu olduğu için bazı vitamin ve mineral eksiklikleri görülebilir. Bu nedenle çölyak hastalarının bir çoğunda demir eksikliğine bağlı anemi görülebilir.

Çölyak hastalığının ilk belirtileri buğday, yulaf, çavdar gibi ek besinlere başlanmasıyla görülür. Bu ek besinler azar azar verildiğinde belirtiler gözden kaçabilir ve ilerleyen dönemde daha ağır bir vaka olarak doktora başvurulur. Hastalık tedavi edilmezse vitamin ve mineral yetersizlikleri, kemik mineral yoğunluğu azalmasına ve nörolojik bozukluklara neden olabilmektedir.

Hastalığın günümüzde bilinen tek tedavisi glutensiz beslenmedir. Glutensiz diyete yanıt çok hızlıdır, 24 saatte ishal, kusma gibi bulgular düzelir ve iştah açılır. Birkaç ayda boy ve kiloda yaşına göre olması gereken değer yakalanır, daha uzun dönemde ise ince bağırsak mukoza yapısı düzelir. Çocukluk çağında glutensiz diyetin iyi bir şekilde uygulanması yetişkinlik çağı için kemik mineral yoğunluğunu olumlu yönde etkiler. Bazı geç tanı konmuş çocuklarda laktoza (süt şekeri) karşı duyarlılık, ekşi ve asitli besinlere karşı isteksizlik veya bu besinler alındıktan sonra rahatsız olma, besinlerdeki yağın zor sindirilmesi görülebilir. Bu tür hastalarda beslenme planlanırken belirtiler kaybolana kadar laktoz ve yağ sınırlandırılmalı, acı, ekşi ve baharatlı besinler diyetten çıkarılmalıdır. Glutensiz diyette belli başlı yasaklı besinler vardır. Bu yasaklar;

  • Unlu tatlılar (baklava,lokma vb.)
  • Buğday, yulaf, arpa ve çavdar unu ile yapılmış her türlü besin, şehriye, bulgur, makarna, irmik, kuskus, bisküvi, simit, erişte, kuskus, dondurma külahı, yarma, tarhana, kraker, pasta, çörek, börek
  • Çok fazla yağ eklenmiş yiyecekler, krema, kaymak, ceviz, fıstık, badem, ceviz vb.
  • Boza ( buğdaydan yapıldığı için)
  • Köfte içine buğday ve çavdar unundan yapılmış ekmek eklenmemeli
  • Sosis
  • Şehriye çorba, un çorbası, unlu domates çorbası, tarhana çorba, düğün çorba, erişte çorbası ve her türlü hazır çorba
  • Hazır salça, unla yapılmış her türlü sos, ketçap, hazır satılan çeşni vericiler
  • Lokum; nişastaya bulanmışsa yasak listesinde değil fakat una bulanmışsa tüketilmemelidir.
  • Hasat ve öğütme aşamalarında gluten bulaşması olabileceği düşünüldüğünden çölyak hastalarında yulaf tüketiminin güvenli olup olmadığı tartışmalı bir konudur. Çölyak hastası olan birçok çocuk günde 20-25 gram yulafı (1/4 su bardağı glütensiz yulaf) rahatsızlık hissi oluşmadan tüketebilmektedir. Ancak her bireyin tolerans düzeyi farklı olduğundan dolayı yulaf tüketiminden önce doktorunuza ve/veya diyetisyeninize danışmalısınız.

Hastalıklar ile ilgili yazılar için Takipte Kalın…

YAZI SAHİBİ; Diyetisyen Deniz GÖKÇE

İNSTAGRAM; dyt.denizgkc

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu