Diyabet Hikayesi (Diyetisyen)

Diyabet Hikayesi (Diyetisyen)

Diyabet Hikayesi, Merhaba, yine ben bu sefer de diyabetle tanışma hikayemi sizlerle paylaşmak için geldim ( Çölyak Hikayem için tıklayın ). Ne yazık ki bağışıklık sistemim sadece bağırsaklarımla yetinmeyip biraz da pankreasıma el atmış. Ama malesef diyabet çölyak kadar masum girmedi hayatıma. İsterseniz artık Diyabet Hikayeme başlayayım. Diyabet.

Bu sefer kimse bana gel sana bir test yapalım falan demedi. Çölyak diyetime harfiyen uyuyordum kırıntı bile değdirmeden ağzıma sadece glutensiz ürünlerle hayatımı idame ettirebiliyordum. Normal bir birey neyi tüketiyorsa muadili vardı çölyak diyetimde ekmeğimden kadayıfıma , muhallebimden mantıma hatta hamburgerime kadar. Bu yüzden çölyak beni pek etkilemiyordu. Daha sonra vücudumda ani değişiklik hissetmeye başladım.

Sürekli ani terlemeler , el ayak boşalması , mide bulantısı vb. beni çok yıpratıyordu. Yanımda mutlaka glutensiz çikolata bulunduruyordum ve o anlarda 2 şer tane yiyordum. Bazen yanımda olmayınca da babam hemen okula yolluyordu çünkü okulumuzda glutensiz çikolata satılmıyordu ve temin edebileceğim bir yer de yoktu. Bu arada malum çölyakta bulgur makarna türevleri yasak olduğu için ben de kendimi patates ve pirince vermiştim . Her gün pirinç pilavım , gün aşırı da patatesli bi yemeğim eksik olmuyordu menümden.

Bu şekilde bi süre devam ettim ama her doktor kontrolümde yaşadığım an terlemeler ve titremelerden bahsediyordum. Pek kale alınmıyordu söylediklerim. Ama çok fazla sıklaşınca bu durum doktorumun karşısında daha dik bir şekilde şekerimle ilgili bir sorun olabileceğini ve bunum için kan vermek istediğimi söyledim. Ve o da muhtemelen başından savmak için bir reçete tutuşturdu elime. Üzerinde “hipoglisemi şikayeti olan hastadan semptom anında kan alınmasını 50 mg altında olursa da daha farklı kanlar istediği ” yazıyordu. Hala reçetenin fotoğrafı bende .

Doktor hatta ve hatta sağlıkçı olmayan herhangi bir insan bile hipoglisemi anında insanın hareket edemeyeceğini hadi hareket etti diyelim bu anın 20 dakikadan fazla sürmeyeceğini ve bu sürede de hastaneye gelip kan veremeyeceğini bilmez mi ? Beni bu şekilde hastahaneden yolladı elimde reçetem var , sık sık adının hipoglisemi olduğunu öğrendiğim şeyi yaşıyorum ama hastaneye gidiyorum hiçbirinde. En son ramazana bir hafta kalarak ramazan orucumu riske atmamak adına şeker tahlili için başka bir doktora endokrine muayene olmaya karar verdim.

Oruç tutacaktım ya oruçluyken bu durumu yaşasaydım ? Çikolata yiyemeyecektim. Nasıl düzelecekti? Bu yüzdem doktora gittim. Tahlilleri verdim ve sonuçlar çıkınca almaya gittim. Doktor seni yatırmamız gerekiyor sabah açlık akşam tokluk vs. Kontrol etmemiz gerekiyor tip1 diyabetsin dedi. Ben o kadar emindim ki önemli bir şey olmayacağına ailemle değil arkadaşımla gitmiştim tahlilleri almaya. Hastalığın ne olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu , çevremde de hiç rastlamamıştım. Tek düşündüğüm ertesi gün biyoloji yazılım vardı hastanede kalamazdım.

Diyabet Hastasının Hikayesi

Hatta babamların böyle bir şeye inanmayacağını düşündüğüm için de doktorun odasında babamı arayıp durumu babama doktorun açıklamasını istedim . Babam beni tekrar telefona istediğinde yatışı onaylama evde etraflıca konuşalım dedi. Tahmin ettiğim gibi inanamamıştı. Daha sonra yatış istemedik sabah erken akşam geç günde iki üç kez hastaneye gidip kan verip eve dönüyordum. En son asıl doktorla konuşulmuş ve insüline başlamama karar verilmişti. Ramazanın ilk günü oruçken başka hastaneye gittim kanım normal çıktı ama o gün iftarda ilk insülinimi vurdum .

Ve o sene için ilk ve son orucumdu. İlk başta dengeler güzel gidiyordu sonra hafif bozulmalar başladı. Hipo ve hiperglisemilerim arttı. Doktorum ” vücudunda insülin üretimin sınırın üstünde ama insülin iğnesiyle bunu bitireceğiz ” dedi. Ben iyi birşey dediğini sanarken meğerse söylediği dünyanın en saçma cümlesi olabilirdi. Bir kere de odasına gittiğimde bir ilaç mümessiline ” bir de bana hasta getirmiyorsun diyorsun al bak yeni tanı diyabet ” dediğini duyduğumda artık kime güvenmeyeceğime emindim. Aylık kontroller dışında uğramamaya başladım hastaneye . Bir ara insülini kestik hatta bittiğini düşündüler daha sonra iki misliyle tekrar başlattılar. İstanbul’ da özel bi hastaneye gittim, online olarak iletişim kuracağımızı belli zamanlarda da gidip kan vermem gerektiğini konuştuk.

Daha sonra ilk birkaç hafta mail üzerinden iletişime geçtik sonrasında 3 ay maillerim cevapsız kaldı. Bu şekilde orayı da bırakmak zorunda kaldık. Bu sırada çölyak muayenesine gittiğim bir gün doktora ” Madem çölyak hastası olan birisi diyabet riski de taşıyor neden beni uyarmadınız dedim .” Karşılığı uyarsaydık ne değişecekti ?? Oldu. O şokla sadece ” pirinç ve patatesi bu kadar tüketmezdim, çikolata yemezdim. ” diyebildim. Onun karşılığı olarak “onları yemeseydin de zaten şeker hastası olacaktın” dedi. Geniş konuşması ve umursamazlığından dolayı odasından kendimi ağlamamak için zor tutarak çıktım. Her başvurduğum kapı yüzüme daha sert kapanıyordu.

Geçen sene 508 i ölçüm ekranımda görünce hastaneye yatırıldım . 15 gün boyunca hastanede yattım ama şeker ölçümlerimi bile kendim yaptım. Sadece sabah iki doktor odaya gelip aralarında konuşup gidiyorlardı. Sınav sistemi ben hastanede yatarken değişmişti. Psikolojik olarak tamamen çöktüm. Şekerim 470 leri görüyordu. Serum takmak için biraz daha bekleyelim sonra takalım diyorlardı. 15 gün ancak bu kadar ilgisiz geçebilirdi. Sonunda pompa takılmasına karar verildi. Pompa takıldı taburcu oldum. Pompayla ilgili sorunlar yaşadım başta çözüldü , daha sonra hiçbiriyle ilgilenilmemeye başladı. Hala şuan bile ilgi sıfır. Yeni sensörlü pompaya geçmek istiyorum ama iletişime geçemiyorum. Her neyse pompa bir yapıyor bir yapmıyordu. Kendi kendimin doktoru olmam gerekiyordu güç gerekiyordu.

Ben de bana en yakın olan kendimi en geliştirebileceğim bölümü diyetisyenliği seçtim. Artık hastalıklar ve diyet hakkında okuyorum, araştırıyorum bir adım bile olsa atabilmek adına elimden gelenin fazlasını yapıyorum . Bu sene bir kez daha yeni bir doktor görüşü aldım. Mody olabileceğime dair ama 4 farklı doktor da bu testi yapmayı istemiyor ve yapmıyorlar da. Ama aklıma takıldı bir kere yapan bir yer mutlaka bulup yaptıracağım. Şuan şekerin ne alemde derseniz.

Biraz dengesi bozuldu 2 üniteyle regüle olan şekerim 15 üniteye kadar regüle olamıyor. Ama geçici olduğuna inanıyorum. Pompamı çıkardım iğne ile bolus bazalıma devam ediyorum. Tek umudum bu hastalığa bir çare olabilmek . Bunun için sonu hüsran olacağını da bilsem her adımı korkusuzca atacağıma hepinizin huzurunda söz veriyorum. Bizi bizden başkası anlamayacak. Ama anlayan bizler anlamayanları utandıracak kadar güzel işler başaracağız.

TARİF SAHİBİ: Öğr. Diyetisyen Ayşete Aleyna BABUR

İNSTAGRAM: diyabetlidiyetisyentt

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu